Haftalardır heyecanla beklenen Formula 1 DHL Turkish Grand Prix 2020 nihayet başladı. 3 gün sürecek yarışlar boyunca tüm Dünya’nın gözü İstanbul’da olacak. Bu sabah 11.00’da başlayan antrenman seansları ile birlikte pilotlar ilk defa araçlarıyla piste çıktılar. İstanbul GP için yenilenen asfaltın kayganlığı güne damga vurdu. Antrenman seanslarında yaşanan önemli olayların özeti olan haberimiz için tıklayınız.
Antrenman seanslarında yol tutuşu oldukça düşük olan pistte her biri farklı tecrübeler yaşayan pilotların yorumları da farklı oldu. İşte bu yorumlardan bazıları.
- Lewis Hamilton: “Dürüst olmak gerekirse bugünümüz rezalet geçti. Bilmiyorum neden… Çünkü burası mükemmel bir pist ve zemini yeniden asfaltlarken milyonlar harcadılar, farkındayım burada uzun süre boyunca yarışmadık, ancak bu kadar çok para harcamak yerine belki de temizlemek yeterli olabilirdi. Şu anda pist, yeni asfalt dökülmüş olan Portimao’dan bile daha kötü bir durumdaydı. Bizim açımızdan ise, lastikler iyi bir şekilde çalışmıyor ve bunu görebiliyorsunuz. Sanki bir puz pateni pistinde sürüş yaptık. Normalde bir turda İstanbul’dan aldığınız zevki şu an alamıyorsunuz ve bunun değiştiğini de düşünmüyorum.”
- Charles Leclerc: Açıkçası bu, Formula 1 için normal bir durum değil ve bunun tekrar olmasını önlemeliyiz, ancak sürüş açısından çok eğlenceliydi ve rekabet açısından da iyiydi. Hafta sonu koşulların çok daha iyi hale geleceğini sanmıyorum, bu yüzden çok fazla tur atabilmek ve iyi geri bildirimlerle sahip olabilmek güzeldi. Amaç, yarından önce nasıl davranmamız gerektiğini iyi şekilde anlamak ve iyi bir sonuç elde etmek için her şeyi en üst düzeye çıkarmak. Cuma böyle geçtiği zaman, çok az bilgiye sahip olduğumuz için çok iyi olmuyor. Ancak böyle bir pistte araç sürmek çok eğlenceli.”
İstanbul GP Onun 21. yaşı!
- Lando Norris:“Çok eğlenceliydi, bu da benim doğum günü hediyemdi ve bu benim ilk drift okulu günümdü. Bir Formula 1 aracında bunu yapmak çok güzeldi, çok yanıltıcıydı. Çok fazla güç var, yere basma seviyesi çok fazla ve büyük kontralar veriyorsunuz. Turların çoğunda biraz altınıza yapıyorsunuz, özellikle yüksek hızlı sekizinci virajda ve devamında. Ancak aynı zamanda çok da eğlenceliydi, aracı her zaman sonuna kadar zorlamak güzeldi. Limitte olduğunuzda ise çok eğlenceli değil, daha çok lastik ısısını artırmaya çalışıyorsunuz, ki zor olan kısım da bu, lastikleri doğru aralığa sokmaya çalışmak. Ancak bunu başardığınızda her şey daha iyi hissettiriyor.”
