Bir Aile Geleneği

1
20400
Bir Aile Geleneği
Anadol Restorasyonu

Anadol restorasyonu nasıl yapılır? 1975 model Anadol bulmak kolay mı? Anadol fiyatları nasıl? Bu soruların yanıtlarını arayan Anadol meraklıları için Süreyya İzgi, çok keyifli bir aile hikayesi anlatıyor…

Anadol fiyatlarını merak ediyorsanız hemen buraya tıklayın!

Bir Aile Geleneği

Premium markalarda uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Faik Akkök’ün özel hayatındaki tutkusuysa ailesinin ilk otomobili olan 1975 model Anadol. Çocukken sahip oldukları Anadol’u bulup restore eden Akkök, otomobile gözü gibi bakıyor.

Sonrasında Uzun yıllar BMW’nin Türkiye Satış Müdürü, Borusan Dolmabahçe Genel Müdürü ve Aston Martin Türkiye’nin Genel Müdürü görevlerini üstelenen, sonrasında da Jaguar ve Land Rover Satış Pazarlama Direktörü olan Faik Akkök, tutkulu bir Anadolcu. 

Ehliyet sınavına girdiği araç 1975 model Anadol

Bununla birlikte Akkök’ün Anadol;ile bağı çocukluğuna uzanıyor. Babasının ilk otomobili olan ve araç kullanmayı öğrendiği, ehliyet sınavına girdiği araç 1975 model Anadol. Birlikte 16 yıl geçirip 1991’de satıldıktan sonra Akkök Anadol’u ülkenin bir ucunda buluyor ve satın alıp yeniden hayata döndürüyor. Bu tutkulu hikayenin sonunda yeniden doğan Anadol, aşama aşama sıfırdan yapıldığı için harcanan parayla Türkiye’nin en pahalı Anadol’u haline gelmişti. Ama biliyorsunuz, bazı şeyler para ile ölçülmüyor. İşte Anadol’un hayata dönüş hikayesi…

Diğer yandan “Babam ehliyetini 1950 yılında henüz 20 yaşındayken almış. Ama ilginçtir 1950’den 1975’e kadar hiç otomobili olmamış. 1975’e geldiğimizde babamın içinde olmasına karşın otomobil almak plana yokmuş. Annem “Önce bir ev alalım, sonra araba alırız” diye baskı yaparmış. O dönemde otomobiller ön ödeme yapılarak satılıyordu. İşte tam o dönemde babamın yakın bir arkadaşı sırası geldiği halde ön ödemesini yaptığı Anadol’u alamayacağını, isterse yerine satın alabileceğini söylemiş. Ve böylelikle babam 45 yaşındayken taksitli olarak ilk otomobiline sahip olmuş.

Sonrasında Faik Akkök’ün Anadol günleriyse 1982 yılında başlamış. “17 yaşımı doldurunca babam bana otomobil kullanmayı bu Anadol’da öğretti. Ehliyet sınavına da bizim Anadol ile girdim. Trafik’ten ehliyetimi aldıktan sonra sıra babamdan ehliyet almaya gelmişti. Babam otomobile iyice hakim olduğuma ikna olana kadar tam dokuz ay Anadol’u tek başıma kullanmama izin vermedi.

Galatasaray Lisesi

Bununla birlikte Galatasaray Lisesi’nde son sınıftayken en yakın iki arkadaşımın kendi otomobilleri vardı. Ama ben babamın Anadol’unu kullanıyordum. Lise yıllarımdaki arkadaşlarımın tümünün bu otomobilde anısı vardır. İşte o dönemden bir nefes çekebilmek, o nostaljiyi yaşamak için hafta sonları bu otomobille gezintiler yapmak bana çok keyif veriyor.

Ayrıca Babamın 14 Nisan 1975’te Ford-Otosan bayisi Motör Ticaret’ten 64.800 liraya kalorifer ve vinleks tavan gibi ekstralarla satın aldığı Anadolumuz, 1991 yılı Şubat ayına kadar bizde kaldı. Şubat 1991’e geldiğimizde Anadol’u o tarihte 12 milyon liraya sattık. Ama yabancıya gitmedi. Kasımpaşa’da tanıdığımız boyacı Osman’a verdik. Zaman zaman uğrayıp otomobilimizi görebiliyorduk. Sonra sonra satıldığını duyduk ve izini kaybettik.

Anadol Giresun’da ortaya çıkıyor

Bununla Birlikte O tarihten sonra Anadol’u hep özlemle anan Faik Akkök, 2003 yılı sonunda onu bulup satın almak istemiş. Bunun için yoğun iz sürme çalışmalarına başlamış. Ama pek de kolay olmamış. Bir süre soruşturup sonuç alamayınca Borusan’ın trafik işleri muamelecisinden yardım istemiş. O da trafikten soruşturmuş, kayıp Anadol’un kayıtlı olduğu isim ve adresi Giresun’dan çıkmış.

“Otomobili bulduk bulmasına ama satın almak pek kolay olmadı. Adam “plakası benim için özel, satmam diyor. Plakadaki T oğlunun, H kendi adının ilk harfiymiş. Sondaki 028 de Giresun’un plaka kodu… Adam gerçekten haklı, zor rastlacak karakterler.

Bir yandan Tam o günlerde de hurda indirimi var, çok rağbet görüyor. Hurda indiriminin cazibesi adamın aklını çeliyor. Sonunda adamı ikna ettik ve Anadol’u tekrar satın aldık ve İstanbul’a getirdik. Anadol “ailesinden” uzakta geçirdiği yıllarda epey hırpalanmış. İstanbul’a gelir gelmez Topkapı’da Merkez Efendi Sanayi Sitesi’nde komple restorasyona alınan otomobilin önü ve arkasındaki hasarlı bölümler orijinal haline uygun olarak yenilenmiş.

fiberglas gövdeyi yenilerken zorluk yaşanmış

Bununla birlikte Bu çalışma sırasında en çok fiberglas gövdeyi yenilerken zorluk yaşanmış. “Fiberglasta ince işçilik yapan usta bulmak zor. Çünkü bazı parçaların denk gelmemesi, oturma problemlerine neden olmuş. Ama bizim Anadol’umuz tamamlanırken o kadar temiz ve orijinal hale geliyordu ki ustamız “belki açıp bakarlar” diye şanzımanı bile boyamıştı. Restorasyon tamamlandığında orijinal olmayan sadece birkaç parça kalmıştı.

Diğer Yandan Orijinalinde tek parça olan ;ön koltuğun yerine satıldıktan sonra iki parça tek koltuk koyulmuş. Sonrasında Sürücü kapısıyla koltuk arasındaki el freni de koltukların arasına taşınmış. Faik Akkök bu haliyle daha kullanışlı olduğu için bunları orijinale döndürmemiş.

Devamında Normalde ayak pompasıyla çalışan silecek suyu fıskiyesi de yine kullanışlılık tercihiyle elektrikli hale getirilmiş. Bir de motorun ateşleme sistemi, kolay çalışması için modernize edilmiş. Buna karşılık Anadol’un motor ya da yürüyen aksamında onarıma gerek duyulmamış. Motor elden geçirilip eksikleri giderilmiş ama rektifiyeye gerek duyulmamış.

Yurdun dört bir yanından parça

Ayrıca Otomobilin orijinal parçalarını toplamak da hiç kolay olmamış. Anadolların birer ikişer kamyonet haline getirilmeleri, yedek parça bulmakta zorluk yaratmış. Ama geniş çevre sayesinde dört bir yandan arananlar bulunmuş.

“Taban kaplaması Bursa’dan geldi. Fakat Jant kapakları 1983 tarihli gazete sarılı olarak Manisa’dan geldi.Bu kapaklar zamanında alınıp;saklanmış, çünkü gazeteler sararmıştı. İç ayna, İstinye Otokoç çalışanları; tarafından sağlandı. Ayrıca  Bagaj kapağındaki Anadol yazısını yedeğiyle beraber kalıplarını yapan ustadan satın aldık.

Ayrıca Bagaj tutamağı İzmir’de buldu ; Devamında Direksiyon simidi Ankara’da bir hurdacıdan çıktı; Çatlakları olan simit, Borusan’da yenilendi. Öndeki logo da bir arkadaşımızın hediyesi. Fakat Otomobili sattığımız zaman bir arkadaşım ‘Al sana hatıra, Anadol’u sattın ama bunu saklarsın’ diye vermişti. Bir Aile Geleneği

Son olarak Bütün bunların da araca uygulanmasıyla Türkiye’nin en pahalı Anadol’u ortaya çıktı.” . Lakin ,Faik Akkök, bir klasik araç toplama keyfini; en ekonomik yaşatabilecek araç olduğunu söylediği Anadol’unu hala titizlikle kullanmaktadır ve büyüdüğünde oğlu Ali’ye vermek üzere saklamaktadır.

1 YORUM

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here