En Çirkin ve En Havalı Direksiyon Simidi… Direksiyon tasarımı konusuna geldiğimiz zaman tekerleği yeniden icat etmek kadar güzel veya fren sistemini unutacak kadar kötü sonuçlara yol açabileceğini söyleyebiliriz. Bu içeriğimizde iyi ve kötü olarak sınıflandırabileceğimiz direksiyon simidi modellerinden bazılarını paylaşacağız. Bir gidon veya uçak kontrol kollarına geçmek dışında, bazı tasarımcılar sanatsal özgürlüklerini ve yaratıcılıklarını daha gösterişli ve dikkat çekici araba direksiyonları tasarlamakla geçirdiler. Bariz nedenlerden dolayı, ortasında korna ve hava yastığı bulunan tutarlı direksiyon modellerine alışığız. Öte yandan, gerçekten yetenekli bir tasarımcı direksiyona geçtiği zaman Huarya gibi hiçbir şeye sahip olmayan benzersiz ve etkileyici bir araba tasarımını bizlere sunabilir.
Havalı: Lamborghini Sesto Elemento
İlk çıktığı zaman yukarıda da görebildiğiniz Lamborghini modeli, karbon anlamına gelen “altıncı element” olarak adlandırıldı. Karbon detayları, gövdeden şasiye, koltuklara kadar her şeyde ve hatta tahmin ettiğiniz gibi direksiyonda da kullanıldı. Klasik yuvarlak stil çok ağır olduğu için direksiyon simidinin kullanılmayan kısımlarına düz bir kısayol yapmışlar. Bu tasarım gerçekten çok güzel görünmektedir. Ayrıca minimalist gösterge tablosundaki çizgilerle mükemmel bir şekilde eşleşen bir tür altıgen şekil ile daha da gösterişli olmaktadır. Sürüş modunuzu seçmek için kullanılan bir jete ait gibi görünen basit bir anahtar, aracın ne kadar hızlı olduğunu göstermektedir. Direksiyon, otomobilin geri kalanıyla aynı rüzgar tünelinde yapılmış gibi görünmektedir. Son olarak bu direksiyon simidi, şimdiye kadarki en hafif ve en performans odaklı deneyimi yaratmak için stres testinden geçirilmiştir.
Havalı: Birinci Nesil Mustang
İlk nesil Mustang ’64’te piyasaya çıktığında şimdiki kadar etkileyiciydi. O zamanların direksiyon simidi tasarımlarına baktığımız zaman geniş fakat ince yuvarlak çizgilerin kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca bu direksiyonlar genellikle ahşap veya metal malzemelerden oluşmaktaydı. Bazen de basit alüminyum veya çelik parçalarla destekleniyordu. Birinci nesil Mustang’lerin direksiyonları daha hafif olacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca gerçek ahşap direksiyon, yarış benzeri görünümü sürdürerek tekerleğin her tarafına mükemmel bir simetri içinde perçinlemektedir. Direksiyonun merkezi yani ortasına baktığımız zaman üzerinde hem “Ford” hem de “Mustang” isimlerinin yer aldığı, göbek kapağı görünümlü bir logo karşımıza çıkmaktadır.
Havalı: Pagani Huayra
Huayra tekerleği, bir video oyun kumandası ile bir savaş uçağının iç kısmının birleşimine benzemektedir. Ortadaki basit hava yastığı kapağı, yalnızca ince bir Pagani logosuyla damgalanmış deri bir daireden oluşmaktadır. Direksiyonun alt kısmı, sürücünün konforunu arttırabilmesi için kısa ve düz tutulmuştur. Süet ve mat karbon fiberin kombinasyonu, aracın iç mekan tasarımını farklı boyutlara çıkarmaktadır. Sonuç olarak 720 beygir güç üreten Pagani Huayra’nın direksiyonu da oldukça özel ve işlevsel olmalıdır. Sürücüsünün anlık tepkilerine en hızlı şekilde cevap verebilmesi, aracın en önemli avantajıdır.
Kötü: Austin Allegro
Austin Allegro için tarihte biraz geriye gitmemiz gerekiyor. Türkiye’de bulunmayan araçlardan biri olan Austin Allegro, son derece çirkin diyebileceğimiz bir direksiyon simidine sahiptir. Austin Allegro’nun satışı 1982 yılında son bulmuştur. Ancak 1973’teki başlangıcından bu yana korkunç direksiyon simidi akıllardan kalmaya devam etmektedir. 1 litrelik 4 silindirli motora sahip olan Austin Allegro, zamanının en ucuz otomobil modellerinden biriydi. Bu yüzden üzerine çok fazla düşünülmeden direkt olarak üretime odaklanılmıştır. Direksiyon simidine tasarımcıların takma adını verilmiştir. Ayrıca Austin Allegro’nun direksiyon simidi ne oval ne de kare şeklinde tasarlanmıştır. Pratik veya estetik açıdan hoş bir neden olmadan oldukça farklı bir şekilde karşımıza çıkan bu direksiyon tasarımı, aracın kötü bir şekilde akıllarda kalmasını sağlamaktadır.
Kötü: Corvette C6 2005
“En Çirkin ve En Havalı Direksiyon Simidi” adlı içeriğimizin en son modeli Corvette C6 ile karşımıza çıkmaktadır. Direksiyon simidi, gündelik araçlarda son derece şık bir görüntüye sahip olabilir. Ancak spor otomobiller için oldukça kaba bir görünüm sunmaktadır. Direksiyonun kabarcıklı ve aşırı doldurulmuş şekilde gözüken merkezi, spor otomobilin bütün karakterini zedelemektedir. Normal bir otomobile konulduğu zaman çok fazla şık ve gösterişli durabilecek olan bu model, maalesef ki spor otomobiller için kötü durmaktadır. Daha agresif, keskin ve kullanımının da kolay olması beklenmektedir. Ancak Corvette C6’nın geniş ve kaba duran direksiyon tasarımı, spor otomobil kimliğini kaybetmesine yol açmaktadır. Sonuç olarak arabaların kimlikleri, doğru parçaların bir arada kullanılmasıyla oluşmaktadır. Doğru parçalar yanlış yerde kullanıldığı zaman araçların tanıtımı ve sınırları belli olmamaktadır.
