Nasıl Bilirdik: Ferdinand Piech’in Ardından

7
10596

Audi’yi lüksler arasına çeken, Volkswagen’i zarar eden bir şirket olmaktan çıkarıp dünya devi yapan adam: Ferdinand Piech’i nasıl bilirdiniz…

Ferdinand Piech kimdir? Ferdinand Piech hakkında neler biliyoruz? Ferdinand Piech’in yaşamı ve daha fazlası için okumaya devam edin…

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, yönetici, mühendis ve bilim insanı Ferdinand Piech hakkında biraz araştırma yaptık. Ferdinand Piech’in hayatı, tek başına ilham verici bir başarı öyküsü.

Nasıl Bilirdik: Ferdinand Piech’in Ardından

Dünyada 8 milyar insan yaşıyor. Bu 8 milyar insanın çok büyük bir kısmı, uyuyor, uyanıyor, yiyor, geziyor, doğuruyor ve ölüyor. Bitti! Dünyaya getirdikleri çocukları saymazsak hiç bir iz bırakmıyor ve insanlık için hiç bir şey yapmadan tüketerek yaşamını sürdürüyor. Söz konusu 8 milyar insanın arasından sınırlı sayıda çıkan bazı insanlarsa, insanlığın kaderini değiştirecek kadar büyük izler bırakabiliyor. İşte onlardan birini kaybettik: Ferdinand Piech. Peki, Ferdinand Piech kimdir?

Volkswagen ve Ferdinand Piech

Ferdinand Piech ismi Volkswagen Grubu ile birlikte anılır. Zira, 1952 yılında Volkswagen Almanya fabrikasında montaj işçisi olarak işe başlayan Piech’in tüm yaşamı bu markanın altında geçti. Bu markayı, dünya devi haline getiren onun hızlı ve güçlü kararlarıydı. Ortak platform fikri, farklı markaları VW çatısı altına alma fikri, dizel alanında tabana yayılma stratejisi…Bunlar, hep onun kararlarıydı.

Porsche’nin tek torunu VW fabrikasında montajda…

Ferdinand Piech
Ferdinand Piech çocukken

Yukarıda Ferdinand Piech’in VW fabrikasında montaj işçisi olarak işe başladığından bahsettik ama kendisi öyle gariban aile çocuğu değil. Ferdinand Porsche’nin tek torunu. 1937 yılında Salzburg’da zengin bir ailenin oğlu olarak doğdu. Ancak konsantre olmakta ve genellikle bir noktaya odaklanmakta zorlanıyordu. Bugün, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitici reklamlarla tanıtmaya çalıştığı disleksi var ya, Ferdinand Piech’e çocukken disleksi tanısı konulmuştu. Ancak doğuştan gelen disleksi ve sınıf arkadaşlarının “aptal” yakıştırmaları onu durduramadı.

İsviçre’de yatılı bir okulda lise eğitimini tamamladı. Almanya’da mühendislik okudu ve master yaptı. İlk iş deneyimini VW fabrikasında 1952 yılında yaşadı. 1964’te dedesinin fabrikasında çalışmaya başladı. Porsche 904 ve ilk Porsche 911 modelinin üretiminde görev aldı. 1966 yılında Porsche Ar-Ge bölüm başkanı oldu. 1971’e kadar da devam etti. Bu süreçte, marka için çok önemli gelişmelere imza attı. Efsane yarış otomobili Porsche 917 onun Ar-Ge çalışmalarıyla piyasaya sürüldü.

Avrupa ilginç ve katı bir iş yaklaşımına sahip. Bizden çok farklılar. Sıfır duygusallık! Porsche yönetim kurulu 1971 yılında bir karar alıyor: Aile üyeleri, firma içinde çalışmayacak ve görev almayacak. Peki, Ferdinand Piech şimdi ne yapacak?

Audi, onunla Audi oldu!

Boş durmadı, hemen bir danışmanlık şirketi kurdu. Bu şirket, Mercedes-Benz’n 5 silindirli dizel motorunu geliştirdi. 1972 yılında da Audi’den bir teklif aldı ve orada yüksek mühendis olarak çalışmaya başladı. Biz, bugün Audi markasını BMW, Mercedes ile aynı terazide görüyoruz ama aslında 1970’ler böyle değildi. 1970’lerde Audi, daha sıradan ve orta sınıf bir marka idi. Ancak Ferdinand Piech, Audi’nin başına CEO olunca işler değişti. Mesela quattro çekiş sistemi, turbo beslemeli motor, Audi’nin hızlı sedanları, alüminyum gövde gibi ilkler onunla başladı.

Volkswagen’e hikayesini yeniden yazdırdı!

1993’te VW’in başına geçen Piech, hemen zor bir karar aldı: ortak platform stratejisini geliştirdi. Bu karar, marka yetkililerinden büyük tepki verdi. Ancak genç Ferdinand kararlıydı ve geri adım atmadı. Uzun bir süre zarar eden VW’i kara geçirmiş olamsıyla otomotiv dünyasında ünlenen Piech, 12 markayı bünyesine toplayarak pazar devi yapmıştı.

Sert bir yöneticiydi!

Ferdinand Piech, çok sert bir yöneticiydi. Kendisi günün 16 saatini çalışarak geçiriyor, en ufak dinlenme durumuna tahammül edemiyordu. Bir işin verdiği deadline içinde mutlaka bitmesini istiyor ve deadline konusunda da çok acımasız davranıyordu. Çalışanlarına “bu işi dediğim tarihte yap yoksa yapacak başka birini hemen bulurum” demesiyle ünlüydü. Yöneticileri yarıştırmayı seviyor, sürekli rekabet etmelerini istiyordu. Bu huyu, maalesef pek sevilmiyordu. Hatta çok “sevecen” bir patron olduğu söylenemez.

Tüm başarılarının yanında maalesef VW’İn dizel sakandalının ardında da onun hırsı vardı…

 

7 YORUMLAR

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here