Turbo ile Kompresör Arasındaki Farklar

2
10525

Motor teknolojilerinde verimliliği artırmak için uğraşan firmalar Turbocharger ve Supercharger teknolojilerinin temelini aslında 1800’lü yıllarda attılar. Günümüzde pek çok markanın kullandığı Turbo sisteminin yanında Mercedes-Benz araçlarda sıklıkla gördüğümüz Kompresör teknolojisi fonksiyonel açıdan aynı görevi görürler. Ancak teknik anlamda bazı farklar mevcuttur. Gelin, Turbo ile Kompresör arasındaki farklar neymiş birlikte göz atalım.

Turbo ile Kompresör Arasındaki Farklar

Turbo da Kompresör de temelde aynı işlevi görürler: motora giden hava basıncını artırmak. Motora yüksek basınçlı hava gitmesi demek daha yoğun bir hava dolayısıyla daha yoğun oksijen demektir. Oksijen artarsa yanma da artacak bu da daha fazla güç üretmek anlamına gelecektir. Turbo dışarıdan aldığı hava basıncını artırmak için bir türbin kullanırken Kompresör farklı yapılarda rötorlar kullanır. Asıl temel farklılık yapılarında değil, türbin veya rötarları döndüren enerjilerdir.

Turbo Çalışma Prensibi

1.Turbo ve Kompresör Farklı Güçlerden Beslenirler

Turbo, dışarıdan aldığı havayı bir türbin vasıtasıyla sıkıştırarak yanma odalarına gönderir. Bu türbini döndüren enerji ise yanma sonucu oluşan egzoz gazlarıdır. Bu gazlar yanma odasından çıktıktan sonra turbonun içinden geçerler. Gazların hareket enerjisinden yararlanan türbin dönmeye başlar ve diğer taraftan içeriye temiz hava çeker.

Kompresör cephesinde ise durum farklıdır. Yine dışarıdan alınan temiz havanın sıkıştırılıp yanma odalarına gönderilmesi söz konusudur ancak bu kez güç kaynağı egzoz gazları değildir. Kompresör, motora doğrudan bir dişli veya kayış sistemiyle bağlıdır. Krank miline yapılan bu bağlantı sayesinde dönen rötorlar dışarıdan alınan havayı sıkıştırarak yanma odalarına gönderir.

Supercharger (Kompresör) Çalışma Prensibi

2. Turbo ve Kompresör Farklı Basınç Eğrilerine Sahiptir

Turbo, egzoz gazı ile çalışan bir sistem olduğu için basıncın artması için öncelikle egzoz gazının artmasına ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle düşük devirlerde turbo lagı (gecikmesi) denilen bir boşluğa neden olur. Bu boşluk siz gaza bastıktan sonra yanmanın gerçekleşip egzoz gazlarının turboya ulaşmasına kadar geçen süredir. Turbonun maksimum basınç ürettiği devire ulaşana kadar belli bir zamana ihtiyacı olacaktır.

Kompresör doğrudan krank miline bağlı olduğu için her devirde basınç üretir. Elbette devir arttıkça krank mili de daha hızlı döneceği için basınç artar. Ancak düşük devirlerde dahi iyi bir gaz tepkisi alırsınız.

Dodge Challenger Hellcat Supercharger

3. Turbo vs. Kompresör – Avantajları ve Dezavantajları

Turbo, atık gazlardan beslenen bir yapıya sahip olduğu için çok daha çevreci bir teknolojidir. Turbolu motorlar sayesinde egzoz gazı salınımı ciddi ölçüde azaltılmıştır. Buna ek olarak çalışmak için motordan herhangi bir güç gerektirmediği için ekstra sürtünme kuvvetine neden olmaz, güç kaybı yaşatmaz.

Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi turbo gecikmesi de denilen boşluk turbonun en büyük dezavantajıdır. Diğer bir dezavantajı ise fazla ısınmasıdır. Egzoz gazları turboya ulaştığında çok yüksek sıcaklıklara ulaşmış halde bulunur. Turbo bölümü de motor yağı ile yağlandığı için motorun yağ sıcaklığını artıracaktır. Bu nedenle bir yağ soğutucusu kullanmak gerekecektir. Bu da ekstra maliyet anlamına gelir.

Kompresör teknolojisinin en büyük avantajı her devir bandında iyi bir gaz tepkisi sağlayarak kullanıcıya keyifli bir sürüş hissi vermesidir. Ayrıca turboda olduğu gibi ekstra ısınmalara yol açmaz. Bu nedenle sistem bütün olarak daha ucuza mal olur da denebilir.

Fakat kompresör turbonun aksine motor için ekstra sürtünme kuvveti anlamına gelir. Ortalama bir kompresör düzeneği motordan 40-60 beygir güç alır. Ancak bundan daha fazlasını verdiği için kompresörlü motorlar düz motorlara göre daha fazla güç üretir. Yine de bu motor için daha fazla yakıt, daha fazla egzoz gazı salınımı anlamına gelir.

Sonuç

Turbo genellikle düşük hacimli motorlardan daha fazla güç üretmek için kullanılan günlük hayatta kullandığımız şehir otomobillerinde görülen bir sistemdir. Kompresör ise bütün devir bantlarında tahmin edilebilir bir güç vaat ettiği için pist kullanımında ve özellikle drag yarışlarında (Dodge Challenger) tercih edilen bir sistemdir. Gelişen motor teknolojisi sayesinde her iki sistemi de gördüğümüz motorlar da mevcuttur. VW Group bünyesinde üretilen 1.4 TSI 160 PS motor bu motorlardan birisidir.

Kaynak

  • https://www.tyroola.com.au/supercharger-vs-turbo/?utm_source=webtekno
  • https://www.youtube.com/watch?v=pmt7mi4pJ7A

2 YORUMLAR

  1. Supercharger ( kompressor ) her halükarda daha mantıklı turbo beslemeli araçlarda yağ soğutma parçalarıda ekstra yük ve bölüm fazlalığına yol açar kompressor ise her vites aralığında her devirde performans sağlar havayı daha optimize sıkıştırarak motora aktarır ağır olması ve büyük olması dolayısıyla çok tercih edilmez her motora uygun değildir ancak mükemmel bir aksamdır turboşarja görede daha masrafsızdır turbolu aracınız varsa stop etmeden önce turbonun soğuması, marş ederken turboya yağ gitmesi için beklemesi derken üstelik çıkarttığı masraflar dolayısıyla benim tercihim superşarj.

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here