Mini modelleri kibar yapısı ve ilginç tasarımıyla hem üretildiği yıllar da hem de günümüzde gönüller de taht kurmayı başardı ve hala kendisini geliştirerek ikonik tasarımına güç katıyor.
MINI yıllara göre tasarımını büyük çoğunlukta korudu ve küçük dokunuşlar ile farklılık yaratmayı başardı. Günümüze kadar gelmesini ve popülaritesini koruyor olmasını ürettiği araçlara borçlu. Bugünkü yazımızda bu araçların ne olduğuna değineceğiz.
Tasarım Hikayesi
MINI; İzmirli bir rum ailenin oğlu olan Alec Issigonis tarafından tasarlandı. O dönemler İngiliz ekonomisi kötü bir durumdaydı. Aynı zamanda ülkeye petrol amgorgusu uygulanıyordu. Dolayısıyla bu durum halkın yakıt cimrisi otomobillere ilgi duyması MINI markasının gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
Alec Issigonis o dönem bağlı olduğu BMC şirketin genel müdürü Leonard Lord’tan bir direktif aldı. Bu direktif 3 metre uzunluğunda ve 4 koltuklu minik bir araç tasarlamakla alakalıydı. Alec Issigonis yürürlüğe koymakta zorlansa da bu iş için en iyi tasarımcının kendisi olduğunu biliyordu.
İşe koyulan Alec Issigonis Mini’nin ilk çizgilerini bir peçete üzerinde denedi. Sonrasında motor yapısını inceleyerek araca 90 derece konumlanacak biçimde bir tasarım yaparak alan tasarrufu konusunda büyük iş başardı.
Aracın aktarma organlarının şaft tüneli olmadan konumlandıran Alec Issigonis maliyet ve ağırlık olarak da iyi bir iş çıkarırken 4 silindirli ve 4 manuel şanzımana sahip aracın üretilmesinde büyük pay sahibi olmuştur.
İlk olarak “Austin Seven” ve “Morris Mini-Minor” adıyla piyasaya sürülen araç 8 yıl sonra Mini ismini aldı.
Aracın üretildiği yıllarda dönemin kötü ekonomik koşullarının da etkisiyle farklı versiyonlarının da üretilmişti. Üretilen bu modeller de beğenildi. Ancak daha çok 3 ve 5 kapılı versiyonlar sevildi. Günümüze kadar hala çizgilerini koruyan araç BMW tarafından satın alınarak ünlü tasarımcı Frank Stephenson tarafından yeni kimliğine kavuştu ve satış rakamlarını artırdı.
Birinci Nesil Mini (1959 – 1967)
Mini Modelleri arasında yer alan ilk otomobilimiz birinci nesil mini; İlk üretilen MINI tasarımı ile İngiltere de oluşan ekonomik buhran sonucu üretilmiştir. Diğer güvensiz ve yakıt cimrisi otomobillerin aksine daha toplu ve diri bir araç olarak dikkat çekiyor. Böylesine minik bir araç içinde bulunan 4 koltuk ve çeşitli tasarım hileleriyle yer kazanımı Mark I Mini’nin tasarım harikası olduğunu gösteriyor.
Üretilen ilk MINI’nin lastik üreticisi olan Dunlop Alec Issigonis’in ısrarları ile lastik boyutlarını da küçültüp en uç kısımlara monte ederek araçta yolculuk edenlere daha fazla yer açılmasını ve sağladı.
Gülünç gelebilir ancak aracın ağırlıktan kurtulması için radyo, emniyet kemeri hatta cam açacak kol bile yokken Alec Issigonis’in sigara tiryakisi olması nedeniyle kül tablası bulunuyordu.
O dönem insanlar çok küçük olduğunu düşündüğü MINI’ye karşı küçükte olsa bir ön yargı sahibiydi. Ancak iç hacim genişliği insanların şaşkınlığını gizleyememesine neden oldu. İyi yol tutuşuna sahip ve kolay kullanım sunması da bu şaşkınlığı ikiye katladı. Ve bu araç 1960 ve 1961 yıllar arası toplam 273.000 adet satıldı.
848cc 998cc 1071cc ve 1275cc olarak piyasaya sürülen araç ralli konusunda da hafif ve küçük olması nedeniyle dönüştürülme planına uygun gözüküyordu.
O dönem ucuz ve tek koltuklu yarış otomobilleri üreten Cooper otomobil şirketinin sahibi John Cooper’ın yardımıyla beraber Alec Issigonis ile ralli aracı tasarımı yapıldı.
Araca ek olarak 997cc motor 7 inç fren diskleri ve çift karbüratör ile yarışacak seviyeye getirildi.
Ayrıca 1071 cc motora sahip S modeli ve bunun yanında çeşitli değişimlere uğrayan diğer Cooper modelleri ile birlikte ralli yarışlarında göz doldurdular.
Üretilen Ralli ile büyük bir ün sahibi olan MINI çok satan bir araç olacağını o günlerde gösteriyordu. O dönem 1.190.000 adet sattı. Tüm ralli arabalarının ismi Mini Cooper olarak anıldı.
İkinci Nesil Mini (1967 – 1970)
1967 yılında Motor Show’da tanıtımı gerçekleştiren Mini Modelleri serisinden 2. Otomobilin ızgara tasarımındaki küçük dokunuşlar mevcut. Ayrıca arka pencerenin diğer modellere göre daha büyük olması ile kendisini gösteriyor.
Üretildiği dönemde 429.000 adet satış gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir yanında montajı gerçekleşen araç British Leyland’da üretilen fibergglas gövde yapısı versiyonu ile yerel kaynak kullanımını azaltmayı planladı.
Ayrıca Fiberglas hafi bir malzeme olduğu için hafiflik konusunda araca ekstra bir kazanç sağladı ve Ancak şirket hiperenflansyon’dan etkilenmesi nedeniyle 1994 yılında tüm hisselerini BMW’ye devretti.
Üçüncü Nesil Mini (1969 – 2000)
Gövde tasarımında radikal bir değişikliğe gitmeden yaklaşık 41 yıldır üretim hayatına devam eden mini 3 nesilden sonra 2 aynı özelliklerde 2 nesil daha üretim toplamda 5.5 milyon satış gerçekleştirdi.
3 nesilde belirgin olarak görülen değişiklikler gizli menteşeli büyük kapılardı. Bunun gibi küçük rötuşlar ile neslinin devamını ikonikleştiren otomobil en çok 1.3 litrelik motor seçeneğiyle kullanıldı.
Daha sonra BMW himayesi altına giren Mini serisi Hayatına farklı bir kimlikte devam etmek için yola çıktı.
Mini Hatchback I (2000 – 2006)
Mini gerçekten minik olan tasarımıyla çıktığı bu yolda insanların beğenisini büyük ölçüde kazanıp satış konusunda da istediği başarıyı yakalamış bir otomobil markasıydı.
Ancak 1994 yılına gelindiğinde Mini’den esinlenip üretilen diğer otomobillerin de türemesiyle satışlar büyük ölçü de düşüş yaşamış ve marka eski ivmeyi tekrar kazanamamıştı.
BMW’nin bu nokta da düşündüğü tek şey ise Mini’nin tekrar bir sıçrama yapması gerektiğiydi. Bu sıçrayış 2001 yılında Frank Stephanson tasarım imzasıyla yeniden tasarlanan ve yeni bir kimliğe bürünen diğer mini modelleri arasında dikkat çeken Mini Hatchback I modeliyle gerçekleşti.
BMW, tasarım olarak eskinin izlerini taşıyan ve genişlik olarak daha etli gövde ve modern görünüm kazanmasına neden olan çizgiler ile Cooper, Cooper S ve One modellerini piyasaya sürdü. 1.4 ,1.6 motor seçenekleri ve 6 ileri otomatik şanzıman ve ABS, EBD gibi güvenlik önlemi sistemleri ile radikal değişimin hakkını fazlasıyla verdiği görülüyor.
Mini Hatchback Mark II (2006 – 2014)
Yeni kasa Mini Modelleri arasında 2. Nesil olarak üretilen Mark II İlk nesliyle beraber 2007 yılında toplam 1 milyon satış gerçekleştirerek uzun vade de ikonik mini’yi geçeceğini gösterdi.
İlk nesle göre daha büyük farlar barındıran otomobil parçalı renklerin tercih edilmesiyle şık bir görünüm kazanmış.
2.nesil mini Yol tutuşu, iç izolasyonu bakımından diğer minilere göre üst seviye olması ve konforlu koltukları ile eski popülaritesini geri kazanmak için tam gaz devam ediyordu.
Girdiği güvenlik testlerinden 5 yıldız alan mini benzin ve dizel versiyonlarının yanı sıra 1.4, 1,6 ve 2.0 motor seçenekleri ve 6 ileri şanzıman ile artık yeni nesil otomobil olma yolunda olduğunu gösteriyor.
Mini Hatchback Mark III (2014 – Günümüz)
Karizmasından bir şey kaybetmeyen aksine artık tamamen modern tasarım çizgilerini barındıran mini BMW vizyonu ile bütünüyle birleşerek bugünkü halini aldı.
Diğer Mini Modellerine nazaran Firma 3.nesilde far yapısında mazgallarda ve araç gövdesinde değişikliğe gitmiş ve masum bir araçtan heybetli bir görünüş çıkararak sahibinin yaratıcılığına ayna tutuyor. Özellikle kaput kısmının daha yayvan olması bu karizmayı artıran önemli bir unsur olmuş diyebiliriz.
Yumuşatılmış ve eskiden kalma yuvarlak hatlar aracın iç tasarımında kullanılmış ve ortaya gayet güzel bir bütünlük çıkmış.
Aracın bütün iç aksamları opsiyonel olarak kişisel tercihinizin gerekliliklerine göre şekillenebiliyor. Emsallerine göre daha kişiselleştirilen bir seçenek sunan mini bu konuda kendisine özgü iç tasarımıyla da herkesten farklı olduğunu vurguluyor.
Pepper donanım paketi ile otomatik far kontrolü otomatik klima ve deri direksiyon özellikleri bulunurken Chilli modelinde ise spor koltuklar, geri görüş kamerası, hız sabitleyici, park asistanı, isofix, elektrikli aynalar ve daha bir çok özellikle en dolu paketi olarak karşımıza çıkıyor.
İnsanların eskiden küçük ve şehir için kullanım kolaylığı sağladığı için satın aldığı Mini kendisini çok geliştirdiği için artık rakiplerinin de üzerine çıkarak segmentler arası bir rekabetin göz bebeği olmuş durumda.
Benzin ve dizel olarak ikiye ayrılan modeller de 6 ileri şanzıman ve 1.4 – 2.0 motor seçenekleri bulunuyor.
Mini Clubman
BMW, Diğer Mini modellerine göre daha geniş olan Mini Clubrman serisi ile farklı alanlara da hitap etmek istedi. Bu nedenle tercih edilme grafiğinde artış seyri bekleyip çizgilerini koruyarak geniş iç hacimli otomobilini üretime sokmuş ve 1.5 ve 2.0 L benzin ve 136 beygir güç sunan dört çeker bir makine ile hem araç olarak hem de gelişim olarak hızlı bir ilerleme kaydetmiştir.
Mini Counrtyman
İlk nesli 2010 yılında tanıtılan ve 2017 yılına kadar gelişim gösteren Lüks Crossover SUV olarak piyasaya çıktı. Diğer Mini Modelleri ile kıyasla daha büyük duran araç ikinci neslini LA Auto Show’da tanıttı. Lüks otomobil segmentine ket vuracak bir model olarak üretilen Countryman çizgiler, kapı panelleri arka gövde tasarımı, yumuşak iç döşeme ile dikkat çekiyor.
Mini modelleri ilk çıktığı dönemlerden günümüze kadar her zaman ilgi odağı olduğu ve rakipleri çoğaldığı için sürekli olarak gelişmek zorundaydı. Bu nedenle modellerini sürekli olarak güncellemeliydi.
BMW X1 ve MINI Clubman modellerinin çıktığı UKL2 Platformu Countryman modeli içinde kullanıldı ve yerini aldığı modellere göre daha uzun ve geniş bir gövde yapısına sahipti.
Gövde tasarımında ilk mini kasalarının izlenimini barındırdığı ve barındırmak zorunda olduğu için çok büyük bir radikal değişikliğe gidilmemiş. Dik gövde yapısı ile geniş bir iç hacim sunuyor.
Minik SUV’ler arasında pahalı Büyük ve gösterişli SUV”ler arasında ise onlara alternatif ve ucuz olarak değerlendirebileceğimiz Countryman müşterilerini bekliyor.
şuana kadar kötü bir mini görmedim ben… hepsi ayrı ayrı güzeller.