Süreyya İzgi’nin Keyifli Anlatımıyla Ferrari 458 Italia

2
11101

Bu kez işin çapı büyük, 4.5 litrelik bir V8 motor var altımda. Çevresinde dört kalınca tekerlek. Ve önünde bazı albenisi yüksek oyuncaklar… En kısa tarifi bu Ferrari 458 Italia’nın. Gövde ona öyle hafif geliyor ki, gözümle görmesem neredeyse varlığı hissedilmeyecek! Ama azımsamamak gerek, o bir buçuk ton yere basmasını sağlıyor. Daha azı zaten Formula 1 otomobili oluyor!

Ferrari F430’un yerine üretilen bu Pininfarina tasarımı, yollara renk katmanın ötesinde hedefleri olan bir otomobildi. Ferrari Tasarım Şefi Donato Coco liderliğinde markanın çok uzun yıllardır tasarımlarını üstlenen Pininfarina stüdyolarında geliştirilen “yol yarışçısı”nın özellikle arka kısmı çok efektif şekillendirilmiş. 200 km/s hızda 140 kg downforce kuvveti sağladığından arkası yere daha sağlam tutunabiliyor. Önde de ızgarada yüksek hızlarda rüzgar direncini optimize etmek için şekil değiştirebilen kanatçıklar yer alıyor. Otomobilin iç tasarımı Ferrari’nin iç mekan tasarımcısı Fransız Bertrand Rapatel’in eseri. Ama kumanda birimlerinin tasarımı Michael Schumacher’den alınan ipuçlarıyla geliştirilmiş. Kral’ın fikirleriyle şekillendirilmiş kokpite bakması bile büyük bir zevk. Patron ne demişse o. Hızlıdan hızlı gitmek istiyor insan. Motive edici! Yüreğiniz yettiği kadar…

Aslında ilk tanıtıldığında yeni 430 zannedilmişti ama yeni tasarım unsurlarının yanı sıra Formula 1’den aktarılan/uyarlanan bazı teknolojiler onun yeniden yaratılmış bir otomobil olduğunu netleştirdi. 2009 yılında 2015’e kadar üretilen 458’in adında bir de Italia eki var. O ek Ferrari’nin taşıdığı ateşli ruhu simgeliyor!

Uzay mekiği kumandası gibi görünen kokpitte ilk dikkatimi çeken, sarı aydınlatmalı devir göstergesi. Neden mi? 9000 d/d’de bitiyor da ondan! Hız bir detay Ferrari’de, sağda dijital olarak verilmiş, önemli olan V8 motorun çevirdiği devir! Ve bir diğeri, direksiyon üzerindeki Manettino düğmesi. İlk 430’da tanıtılan “karakter seçici”, otomobilin farklı sürüş koşulları için çekiş kontrol ve viteslerin değişim hızını ayarlamak için iş başında. Süspansiyon ayarları için de yine direksiyonun göbeğinde bir düğme yer alıyor. Görevi yine aynı, uygun koşullara uygun sürüş modu seçmek. Yok yok bu otomobil tam bir profesyonel işi, herkes kullanmamalı. Tabii ki hakkını vermek için! Görüntüsü bile işi biraz daha karmaşıklaştırıyor. Launch Control ile kalkmak isteyen varsa kumandasını kokpitte aramasın, vites konsoluna yerleştirilmiş bir butonla devreye alınıyor.

Şimdiye kadar gördüğüm en kaliteli malzemelerin en iyi işçilikle uygulandığı İtalyan otomobili olduğunu belirtmeliyim. Neredeyse bir Alman otomobili kadar mükemmel görünüyor her şey 458 Italia’da.

Ferrari ve Maserati’nin direkt enjeksiyonlu V8 motoru, ürkütücü düzeyde verimli. 9000 d/d’de ürettiği 570 HP, herkesin kolayca ulaşmaya cesaret edebileceği bir performans değil. Ama 540 Nm’lik maksimum torkun tadı, direksiyonu sımsıkı tutmak kaydıyla 4000 d/d’den itibaren yaşanabiliyor. Zaten en ufak bir ihmalde ya da yüzeydeki kayganlıkta 458 Italia’nın arkasını milisaniyeler içinde önünüzde görebilirsiniz! Tabii bunları yazıp korku salmamak gerek, sonuçta yarışta değiliz. Ortaya uzunlamasına yerleştirilmiş motor, otomobilin ağırlık merkezini iyice aşağı çekip dengeyi maksimumlara taşıdığı için Ferrari yere güvenle basıyor.

Çift kavramalı Getrag otomatik şanzımana gelelim. Vites değişimleri o kadar hızlı ki, sistem en iyi test pilotlarından bile daha çabuk vites değiştirebiliyor. Mercedes-Benz SLS AMG’de de yer alan bu performans tipi vites kutusunun ayarları tabii ki Ferrari’ye özel. 458 Italia, sadece bu otomatik şanzımanla üretildi. Ferrari’nin Enzo, Challenge Stradale ve 430’un ardından geleneksel kemikli manuel şanzımanı kullanmadığı dördüncü modeli olan 458 Italia’da klasik ayrık vites yollarını görmek mümkün değil.

Bu kadar teknik bilgiden sonra yolda neler oluyor, ondan bahsedelim. Daha kapısını açıp karbon fiber bucket koltuğumda “iki kat aşağıya” otururken bile büyük bir heyecan var. Kokpit çünkü gerçek bir yarış otomobili gibi. Düğmeye basıp motoru çalıştırdığımda önce sıkı bir homurdanma başlıyor. Gaz pedalına temas ettiğim andaysa o homurtu adrenalin üreticisine dönüşüyor. Ne yazık ki F1 otomobillerindekine benzer sesleri duyabileceğim devirlere çıkmam çok mümkün değil, öyle bir güzergahım yok, bugün Boğaz’da sakin sürüşler yapabilirim ancak. Zaten bildiğim kadarıyla bu otomobilin çığlıklarını duymak, trafik kurallarına da aykırı, zaptiyelerle uğraşmayayım şurada, şu oyuncağın tadını çıkarayım biraz…

Sırf o sesleri duymak/duyurmak için birinci vitesle Boğaz turu yapanlardan olmayayım. Ne yazık ki Ferrari’nin gündelik kullanıldığı tek yer olan Türkiye’de şahlanan atın maceraları genelde böyle! Ama yine de 458 Italia’nın 3 saniyede 0’dan 100 km/s hıza tırmanışını görmeme engel yok. Gaza bastığımda içim çekilerek uzuyorum, sarı ekranın içindeki hız göstergesine bakabilmek ne mümkün. O arada vites mi değişmiş, devir 9000’e mi çıkmış bakılamıyor.

Ferrari’de aynaya bakmak pek gerekli değil, arkadan yetişebilecek pek bir araç yok, herkes haddini biliyor genelde. Ama arada 458 Italia’ya meydan okuma cüreti gösteren kendini bilmez Doblolular da çıkmıyor diyemem, tabii ki başka şeylerle ilgileniyorum, muhatap olmuyorum; burjuvazi bunu gerektiriyor!

Ferrari yetkilileri bu canavarın 340 km/s maksimum hıza ulaşabildiğini bildiriyor. Artık hangi yolda hangi pilotla olur onu bilemiyorum. Benim gözüm kesmedi desem hoş görür müsünüz? 458 Italia’nın fren sistemi tabii ki özel olmak zorunda. Fren tepkilerinin gecikmesini önlemek için kaliperlerin içindeki 8 piston, fren balatalarını hazırda tutuyor. Bu kadar performanslı bir otomobilde içimizi rahatlatır mı bilmem ama 100 km/s hızdan yapılan frenlerde 458 Italia 32 metrede durabiliyormuş! Gerçekten frene güçlüce bastığımda olmayan bir duvara çarpmışçasına kesin olarak duruyor 458 Italia, çok acayip. Karbon seramik fren diskleri sağ olsun. Elektronik diferansiyel kilidi E-Diff’in ise nimetlerinden yararlanacak düzeyde olduğumu düşünmüyorum, zaten o marifetler için trafikte değil de önce pistte deneyim kazanmak gerek, denenecek bir durum yok zira, ayağımın altında yaklaşık 300 bin Euro var, ezmemek gerek!

Doğruyu söylemek gerekirse 458 Italia’yı geri çağırma problemleri de biraz meşhur etti. 2010 yılında Ferrari önce birkaç vakanın ardından yangın ihtimaline karşı geri çağırdı. İkinci geri çağırma, Eylül 2010’a kadar üretilmiş bütün (1248 adet) 458 Italia’ları kapsamıştı. Sorun Concorde’un 1968’den 2000’e tek uçak kazasını anımsatan türden bir yangın ihtimaliydi ve Ferrari davlumbazlarda kullanılan tutkalın aşırı ısınmaya, dumana ve hatta ateşe neden olabileceğini kabul etmiş ve tutkal yerine mekanik kilitlerle sorun çözülmüştü. Bir de 2011 ve 2012 modellerde otomobili “ele geçiren” elektronik problemler vardı ki, zaman zaman kazalara da yol açtığı olmuştu. Neyse ki yeni bir geri çağırma dalgasıyla bu ölümcül sorun da çözümlenmişti!

Bu aksaklık da kısa sürede çözüldü ve ne otomobilin ne de Ferrari modellerinin şanına gölge düşmedi.

Ferrari 458 Italia, ilk üretim yılında dünyanın en iyi otomobil dergisi Car tarafından “Yılın Performans Otomobili” ödülünü kazanmıştı. Car dergisi editörü Phil McNamara; “Tüm zamanların en hızlı, en heyecan verici ve en iyi iletişim kuran süper otomobillerinden biri olan, aynı zamanda da gündelik olarak en rahat sürüşü sağlayan Ferrari 458 Italia, dikkate değer bir başarı sergiliyor. Önümüzdeki yıl rakiplerin Ferrari 458 Italia’yı yerinden oynatması için olağanüstü becerilerle donatılmış olması gerekecek.” açıklamasını yapıyordu. Car dergisinin “Yılın Performans Otomobili” testi 2010 yılı başlarında start alırken Avrupa’da 2500 milin üstünde bir mesafeyi kapsayan bu testte, büyük rağbet gören bu ödülü kazanmak için sekiz farklı markadan rakipler birbirleriyle yarışmıştı. Yarışmada Ferrari 458 Italia dışında Lamborghini Gallardo Superleggera, Mercedes-Benz SLS, Porsche 911 GT2 RS, Lotus Elise S, BMW M3 GTS, Renaultsport Megane 250 Cup ve Subaru Impreza CS400 değerlendirildi. Her bir otomobilin değerlendirildiği yorucu test sürecinin ardından Car ekibi, Ferrari 458 Italia’nın, her yönden rakiplerinden üstün bir otomobil olduğuna karar vermişti.

Otomobilin başarısı sonraki yıllarda da devam etti. Üretiminin başlangıcından 3-4 yıl geçmesine karşın Ferrari 458 Italia ve üstsüz kardeşi Ferrari 458 Spider, ticari başarıların yanı sıra bir yandan da prestijli ödüller alıyordu. Daha önce BBC Top Gear Dergisi’nin “Yılın Süper Otomobili” ve “Yılın Otomobil” ve Auto Express Dergisi’nin “Yılın Performans Otomobili” seçtiği Ferrari 458 Italia, Auto Motor & Sport okuyucuları tarafından Mercedes ve Porsche ülkesinde “En İyi İthal Spor Otomobil” seçilmişti. Ferrari 458 Italia ile birlikte Ferrari 458 Spider modeli de “En İyi İthal Cabrio” olarak en yüksek oyu alarak ödül almaya hak kazanıyordu. İtalyan işi yine Almanların kabusuydu.

Ferrari’nin -performans vatanının adını verdiği- en özel modellerinden biriyle yarım günü tamamlıyorum. Gücü ve akışkanlığı yüksek riskli olduğundan hakkını verecek kadar deneyimleyemiyorum ama en azından bir dahaki sefere “evet, 458 Italia’dan tecrübeliyim” diyebilecek kadar kendimden emin yerleşeceğim koltuğuma. İşte o zaman korksun benden o “şahlanan at”!

Süreyya İzgi’nin keyifli anlatımıyla Ford Taunus XL test sürüşü, Ferrari Testarossa test sürüşü, Maserati Ghibli test sürüşü içerikleri de ilginizi çekebilir. 

2 YORUMLAR

  1. “..burjuvazi bunu gerektiriyor!” keyifle bir solukta okudum. 458 Italia sürmüş kadar oldum. Duygularınızı okuyucuya geçirmişsiniz hocam, tebrikler.

  2. Çok farklı bir deneyim olduğu kesin bizim kullanığımız standart araçlar ile bu aracın direksiyonu başına geçince hissedilenler tamamen farklıdır. Aslında insanın kendini frenlemesi gerektiği bir test bu aracı kullanmak.

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here