Okan Altan’a; araba ile dünya turuna çıkmayı, kilometrelerce Egea kullanmayı, kariyerini hayalleri doğrultusunda inşa edebilmiş olmayı, otomotiv sektörünün geleceğini ve alınabilecek en iyi aile arabası önerilerini sorduk…

Röportaja başlamadan önce akıllardaki, ‘Okan Altan kimdir’, sorusunun cevabı şöyle özetlenebilir: Hobisini mesleği haline getirebilmiş ve bilgi sunarak hayatını kazanırken çok eğlenmeyi başarabilmiş bir gazeteci-yazar/ Herkesin hayalini kurduğu otomobillere, özellikle de en çok merak edilen yeni modellere herkesten önce ‘dokunabilen bir otomobil tutkunu / Fiat Egea ile dünya turuna çıkmış, Dünyanın yolunu kazasız, hasarsız, çiziksiz tamamlamış bir sürücü. Dolayısıyla iyisiyle kötüsüyle çok tartışılan Egea hakkında son sözü söyleyecek kişi. Başka bir deyişle Egea’yı en uzun mesafede test etmiş kullanıcı.

Okan Bey Sizi tanıyabilir miyiz?

Kendimi en şanslı gazetecilerden biri olarak görüyorum

Herkesin hayalini kurduğu otomobillere, özellikle de en çok merak edilen yeni modellere herkesten önce ‘dokunabilme’nin heyecanıyla otomotiv yazarlığı yapıyorum

Bir araçla yol almak, ilerlemek, zamanı geride bırakmak, bazen bir manzara önünde durmak, anı yaşamak İşte bu keyif için, her fırsatta uzun yollara çıkıyorum.

2015 yılının Ocak ayında #DobloAmerikaya projesini gerçekleştirdikten sonra, şimdi de standart bir Fiat Egea ile Jules Verne’in 80 günde devr-i alem macerasını tekrarlamaya çalıştım

Ayrıca, 2014 yılındaki #i10AvrupaYolunda ile 14 günde 14 ülke ve 10 bin kilometre gibi son 22 yıldır dünyanın çeşitli çizgileri üzerinde çok sayıda uzun yol sürüşünü kazasız sorunsuz bitirmeyi başarmıştım

Tam 11 yıldır otomobil haberciliği üzerine TV programları da hazırlarken, şu anda sadece FAST&BOLD programında “gazlıyorum”

Kendi yazılarımı bir otomotiv informatiği olarak görüyorum

Yani, CarTrump oyun kartlarını hatırlarsanız, benim asıl habercilik yaptığım portal olan www.CarsNews.TV‘yi eğlenceli fakat en doğru bilgilerin paylaşım noktası olarak kabul ediyor ve ciddiyetle sürdürüyorum


harita

Fiat Egea ile dünya turuna çıktınız, bu turda söz konusu otomobille ilgili sizi şaşırtan bir detay oldu mu?

Samimi olarak cevap vereyim Özellikle Sibirya’nın aşırı zor ve uzun yollarında çok yorulacağımızı düşünüyordum Fakat, ekonomik bir otomobil olan Egea’nın anatomik koltukları, bazı günler 15 saate varan sürüşümüze rağmen hiç bir bel ağrısı yapmadı Yani, depo bitinceye kadar durmadan gittikten sonra araçtan indiğimizde, sanki saatlerdir oturmuş gibi hissetmiyorduk

fiat egea kırmızı  fiat egea kırmızı

Fiat Egea’nın kısa sürede olumlu ve olumsuz pek çok eleştiri alması bir yana gerçekten çok ilgi gördüğünü ve kısa sürede oldukça popüler bir marka-model kombinasyonu haline geldiğini biliyoruz. Onun bu kısa zamanda elde ettiği popülarite hakkında Okan Altan ne düşünüyor?

Fiat Egea ilanlarına da yansıyan söz konusu popülaritenin kaynağı öncelikle “halkın otomobili” olarak lanse edilmiş olmasındandır, diye düşünüyorum

Diğer yanda benim de Türkiye jürisi olarak temsil ettiğim AutoBest 2016 ödülünü alarak Avrupa’nın “Best Buy Car” ünvanına kavuşmuş olması da, ikinci bir güven oluşturdu Yani, Avrupa’nın 31 ülkesinin en önde gelen otomobil gazetecileri, bizim Egea’yı beğenerek objektif kriterler üzerinden en yüksek puanlarını vermişlerdi

Ve tabii ki, Türkiye’nin en geniş satış ve servis teşkilatına sahip Tofaş’ın geliştirdiği ve ürettiği bir otomobil olması!.. Türk mühendislerinin elinden çıkmış bir otomobil, yerlilik oranıyla gerçek bir “yerli otomobil” olması!.. Türkiye’de yerli otomobillere olan bağlılık, Egea’nın ciddi bir avantajı


okan altan  okan altan

Fiat Egea hakkında çok konuşulan bir otomobil. Onunla dünya turuna çıkmış biri olarak yani bu araç hakkında son sözü söyleyecek kişi olarak, sizin yorumunuz nedir?

Tam 51 günde 24 bin kilometre direksiyonundaydım 4.000 km OffRoad yani asfalt kaplaması olmayan toprak ve taşlı yollarda ilerledim 50’den fazla farklı yakıtla deposunu doldurdum Yüzlerce kez altını çok şiddetli vurduk Bir lastik yarılması ve bir lastiğin de balon yapması dışında hiçbir sorun yaşatmadı Bu kadar zorlu bir sürüşün ardından, tüm kanıtlarıyla “bu otomobil dayanıklı” diyebiliyorum!.. 1.6 E-Torq benzinli motoru ve otomatik şanzımanı tık demedi!.. Yani, yeri Egea, Avrupalı rakipleri kadar sağlam!..

okan altan  okan altan

Kullanımı kolay, yol tutuşu iyi, giriş seviyesindeki donanımı bile tatminkar Ergonomik konsolu, dikkat dağıtmıyor ve genel kullanımı kesinlikle yormuyor

Ekonomik bir otomobil olarak düşünülmüş, geliştirilmiş ve üretilmiş Elbette, lüks sınıf otomobillerle karşılaştırılamaz, fakat B-segmenti küçük otomobillerin fiyatına C-segmenti büyük bagajlı ve geniş arka koltuklu iyi bir aile otomobili satın alabiliyorsunuz


Bir röportajınızda ‘yolu uzatmayı, uzun yola çıkmayı severim’ demişsiniz; araba kullanırken yaşadığınız en ilginç anıyı paylaşır mısınız?

Otomobilleri tanımanın en doğru yolu, onları çok uzun mesafelerde kullanabilmeniz Egea ile dünyanın etrafını dönerek, olabilecek en uzun sürüşlerden birini gerçekleştirdik Fakat, yolumuzu kısaltmak yerine, Meksika’da ve Avrupa’da zikzaklar çizerek yolumuzu daha da uzattık Bir otomobille adeta bütünleşerek yol almak, sürekli değişen manzaraların içinde saatlerce gitmek, hatta radyoyu bile açmadan yürür aksamın sesini dinleyerek ilerlemek, benim için en büyük keyif Bazıları hızlı yarışlardan zevk alır Benim için uzun yolları geçmek, adeta bir meditasyon

A’dan B’ye en kısa yoldan ulaşmak yerine, C’ye D’ye uğramak ve hatta Y ve Z üzerinden dolaşmayı tercih ettiğim, doğrudur

Fakat, bir keresinde, yoldaki bir çalışma nedeniyle yan yollardan köylerden geçeyim derken, kaptırmışım, Bodrum’dan İstanbul’a Eskişehir üzerinden gelmişim Ne bir planla, ne de bir düşünce ile Vaktim olduğu müddetçe, direksiyonun döndüğü rotaya kendimi bırakırım

Bir keresinde de Chicago’dan Detroit’e sadece doğuya gitmem gerekirken, bir anda kendimi kuzeye çıkarken buldum Michigan Gölü’nün etrafından dolaşarak, 2.000 mil fazla yol yaparak Detroit’e ulaştım

Yola kendimi bırakıyor ve hiçbir şey düşünmeden, zihnimi boşaltarak, sürekli gidiyorum


Okan Bey, 2000 yılından beri AutoBest Among Emerging Markets için ‘halkın otomobilini’ seçiyorsunuz, sizce halk otomobili denebilecek ilk üç marka model hangisi?

Halk otomobili kavramı, ülkeden ülkeye değişebiliyor

ABD’nin halk otomobili mesela, kesinlikle Pick-Up’lar Üstelik bisdeki gibi kompakt değil, RAM Powerwagon ya da Chevrolet Silverado gibi full-size Pick-Up’lar

Büyük sedanların cenneti Güney Kore’nin halk otomobili ise, örneğin Hyundai Sonata

Japonya’da Toyota Camry

Brezilya’da ise Fiat Uno

İsviçre’de Mercedes E-Klasse

İsveç’te de Volvo S90

AutoBest seçimlerinde başlangıç fiyatı, yakıt ekonomisi, bagaj büyüklüğü, kullanışlılığı, yedek parça bulunurluluğu, servis ağı, güvenlik donanımı, sürüş kalitesi ve elbette iç ve dış tasarımı gibi kriterlerle puanlarımızı veriyoruz Böylece ödenen paranın karşılığında olabilecek en yüksek niteliklere sahip otomobili bulmaya çalışıyoruz O sebeple de lüks markaların ultra-modellerinin AutoBest’te hiç şansı yok 2000 yılından bu yana seçilen markalar Skoda’dan Opel’e, Kia’dan Fiat’a, Hyundai’den Seat’a, Renault’dan Dacia’ya hep volüm üreticilerin Fabia, Corsa, Linea, i10, Ateca, Symbol, Duster gibi ekonomik modeller oldu

Benim görüşüme göre; “müşterilerim bunu hak ediyor” diyerek standartlarını yüksek tutan her marka “halkın otomobili”ni üretiyordur Adı üstünde VolksWagen, tam bir “halk otomobili”, aslında Fakat, Almanya için!.. Türkişe için ise, halk otomobilleri belli!.. Türkiye’de üretilenler!.. Yani Honda Civic, Fiat Egea, Renault Cilo ve Megane, Hyundai i20, Toyota Corolla

Yine bir röportajda ‘otomobil sevgimi ve merakımı, doğru bilgilerin aktarılması yönünde keyifli bir mesleğe çevirebildim’ demişsiniz. Çok büyük bir innovasyon ile çok keyifli bir sonuca ulaşmış kendi yolunuzu çizmişsiniz. Bugün sevmediği işlere mahkum hisseden ve kendine ilham arayan bir çok çalışan var. Onlara ne tavsiye edersiniz?

Otomobil gazeteciliği yapmak için hayatta bir çok şeyden ödün vermek gerekiyor. Öncelikle, bu meslek kolunda, çok yüksek maaşlarla çalışmak, sizi zengin yapacak bir gelir seviyesine ulaşmak. özellikle Türkiye’de pek mümkün değil Dünyayı dolaştığımız, markalarca iyi ağırlandığımız ve elbette en yeni otomobilleri herkesten önce kullanma şansına kavuştuğumuz doğru. Fakat, seyahatlerin sıklığı ile havaalanlarında uçaklarda kaybedilen zaman, kendi mesainizden boşa harcanmış oluyor Diğer yanda; ailenizden uzak kalmak, çocuklarınızla zaman geçirememek, arkadaşlarınızla buluşamamak, eşinizle sohbete bile zaman kalmaması, gerçekten bu işin çok ciddi dezavantajları 7/24 yayınlarınız için uykusuz çalışmanız da ayrıca çok ağır. Fakat, otomobili seven birisinin, önceliği zaten otomobildir Otomobilden sonraki yeri de yine otomobil alır Yani sadece otomobiller ile yatıp kalkar

Kendini sevmediği işlere mahkum hisseden ve seçenek arayanlar için tavsiyem ise, neden, yani hangi konudan hoşlandıklarına tam olarak karar vermeleri Hobisi balık tutmak olan bir arkadaşım, İTÜ’lü bir mühendis olmasına rağmen şu anda balıkçılıkla uğraşıyor ve şu anda tüm sınıf arkadaşlarından en az 10 misli daha zengin Tiyatroya meraklı bir tıp doktoru arkadaşım, örneğin, şu anda ünlü bir komedyen Ya da, iktisat master’ı yapmış bir iki arkadaşımın şu anda Trakya’da mandıracılık ve çiftçilik yapıp, doğal ürünler konusunda uzmanlaştıklarını da söyleyebilirim

Ne yapmak istediğinize karar verdikten sonra, biraz cesaret ile duvarlarınızı yıkıp istediğinize doğru yönelebilirsiniz Maya her zaman tutmayabilir; fakat denememenin pişmanlığıyla da yaşamazsınız!..

Okan Bey bir otomobil tutkunu olarak, sizin hayalini kurduğunuz bir araç var mı?

Elbette Olmaz mı?!.. Fakat, çocukken De Tomaso Pantera, gençken Lamborghini Countach, üniversitedeyken Aston Martin Vantage, yetişkin olunca da Bentley Brooklands Coupe ve son zamanlarda da Rolls-Royce Phantom Coupe oldu. Fakat, bahsettiğim gibi bu otomobillere Türkiye’de bir otomobil gazetecisi olarak sahip olmak, ikinci eline bile bakmak, sadece bir hayal!.. Buralardaki meslektaşlarım arasında şanslı olanlar, en üst seviyede D-segmenti bir otomobile ulaşabiliyorlar

Yıllardır otomotiv sektöründe olmanız nedeniyle hem deneyimsel hem de sezgisel olarak sektöre dair, önemli bir öngörüye sahip olmalısınız Bu bağlamda Türkiye’de otomotiv sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de otomobil satış adetlerinden çok daha yüksek bir üretim bulunduğu için, ekonomimiz veya politikalarımız nasıl giderse gitsin, otomotiv sektörü ihracatıyla ayakta kalabiliyor!.. Her yıl artan yatırımlarla ve modernleşen tesislerin artan hızıyla, üretim adetleri de rekorlardan rekorlara gelişiyor Endüstriyel olarak, yani, gelecek çok daha parlak

Fakat, iç pazar satışları olarak baktığımızda; son iki yıldır, olabildiğince yükselen döviz kurlarına ve keyifsiz ortama rağmen yine de satış rekorlarının kırıldığını, hayret ederek, görüyoruz

Yani, Türkiye’de otomobile olan açlık devam ediyor En usta sektör analizleri bile çıkan yıl sonuçlarına şaşırıyorlar

Batı Avrupa’daki gibi 2 kişiye 1 otomobil düşünceye kadar, bu satın alma trendi devam edecek Şu anda Türkiye’de halen 10 kişiye 2 otomobil düşmüyor. Fakat, yeni ek vergilerin bu trendi yavaşlattığını da kabul etmeliyiz Yani; şartlar normal olsa, Türkiye pazarı 1.5 Milyon adedi rahat rahat sollaması gerekiyor

Okan Bey orta sınıf bir aile arabası almak isteyen kullanıcılara vereceğiniz üç tavsiye olsaydı bunlar ne olurdu?

Otomobil satın alırken, nerede kullanacağınızı, içine kaç kişi bineceğinizi, yılda kaç kilometre yol yapacağınız önemlidir. Otoparkınızın olup olmadığını, hangi zeminler üzerinde hareket ettiğinizi ve elbette ne kadar bütçe ayıracağınızı düşünmelisiniz, öncelikle

Sonra tasarım, hız, süs ve elektronik donanım gibi ayrıntılara bakmalısınız!..

Türkiye’de önce işin “hava”sı söz konusu, maalesef Birçok müşteri ödeyemeyeceği otomobillerin peşinden koşuyor

Bir de dizel+otomatik çılgınlığı var. Özellikle, son 10 yıldır hep yazıyorum; dizel çevreyi daha fazla kirletir. Ve, ticari araç motoru gibi çalışan binek otomobil olmamalı, diye Torku yüksek, dizelin fiyatı biraz daha düşük diye, tercih ediliyor. Olsa da, servis maliyeti ve ilk satın almadaki fiyat farkını dengelemek için ancak yılda 60 bin km’den fazla yol yapılması gerekiyor

Orta sınıf bir aile otomobili için Okan Altan’ın tavsiyeleri;

Küçük çocuğunuz varsa, bir Station Wagon

Yılda 20 bin km ortalamanız varsa, kesinlikle bir benzinli

Büyük şehirlerde yaşıyorsanız, trafikte bunalmamak için kesinlikle otomatik

Otomatik şanzıman tercihiniz varsa, klasik yani normal otomatik

CVT şanzımanlar, liste dışı

Evinize yakın bir yetkili servis!..

Son olarak, elektronik donanım paketlerine dünya kadar para vermeyin!.. Bir navigasyonu veya bir tableti, markanın gösterişli paketlerinin 20’de 1’ine satın alabilirsiniz!.. Veya hepsi zaten telefonunuzda var!..

Okan Altan’a bizim böylesi keyifli bir röportaj gerçekleştirdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

İKİNCİ EL OTOMOBİL İLANLARI

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here