Süreyya İzgi, bu sefer Maserati Levante’nin direksiyonunda! Öyle her yerde göremeyeceğiniz otomobillerden biri olan Maserati Levante’yi deneyen test pilotu, motordan, yol tutuşa, konfordan, tasarıma aracı, her açıdan keyifle inceledi ve anlattı…
Ferrari dışında bütün premium otomobil üreticileri SUV pastasından payını alırken dünyanın en güzel otomobillerini tasarlayan Maserati’nin buna kayıtsız kalmasını bekleyemezdik. Her ne kadar Porsche dahil hiçbirinin kendileriyle özdeşleşmiş spor otomobil karakterinden “yükselerek” SUV pazarına girişlerinden keyif almıyorsam da “yaptılar mı da güzel yapıyorlar” doğrusu. Bu süperstarlar, günümüzün popüler trendi crossoverlar gibi sadece yükseltilmiş hatchbackler değiller. Gerçi her şey Mercedes E Serisi ve BMW 5 Serisi’nin yükseltilip ML ve X5’in ortaya çıkmasıyla başlıyor ama her biri araziye elektroniği getiren teknolojilerle yüklü. Ama bu otomobilleri sadece Türkiye’de değil, dünyada “arazide gören var mı” derseniz yanıtım, tabii ki yok olur. Üreticilerinin SUV modellerinin yeteneklerini göstermek için engebeleri hesaplanmış, planlı güzergahlarda yaptığı sürüşler dışında kullanıcıların bu otomobillere kıyma ihtimali pek yok. Onların arazileri, lüks gece kulüpleri. Kulüplerin kapılarına şatafatla yanaşan lüks SUV’ların arazi macerası da onları olmadık yerlere park eden, kaldırımlara çıkaran valelerin elinde başlıyor!.. Neyse Levante’ye dönelim…
Adını tıpkı Valencialı futbol kulübü gibi hafif esintiden ansızın şiddetli bir fırtınaya dönüşebilen ani bir Akdeniz rüzgarı olan Levante’den alan otomobil, oldukça heybetli bir görünüme sahip. Gücünü gösterişli bir tasarımla belli ediyor. Ama ne burundaki markanın “memleketi” Bologna’daki Neptün çeşmesinden gelen trident Maserati amblemi ne heybetli ızgara beni en çok etkileyen.. Çerçevesiz kapı camları, bir SUV’da ilk Subaru Forester’dan bu yana ilk kez karşıma çıkıyor. Kesinlikle çok asortik, çok havalı. (Ee bu standartlara çıktığınız zaman tuhaf detayların peşinde koşuyor insan, yola aktarılacak gücün büyüklüğünden zaten şüpheniz olmuyor!)
Audi Q5, Porsche Macan boyutlarında bir asalet Levante’ninki. İtalyan aristokrasisini yollara taşıma amacında. Rakiplere göre çok mu üstün? Hayır, hiç değil ama bu standartların temel kriteri farklı olmaktır ya, işte en başta onu karşılıyor Levante. Yoksa arkasının Nissan Qashqai gibi görünmesi dikkatli gözlerde hayal kırıklığı yaratabilir Ama bence asıl hayalkırıklığı içeride. Kalite seviyesinin genelde yüksek tutulmaya çalışıldığı iç mekanda bazı plastik aksamlar sınıf standartlarına göre ucuz görünüyor. En başta deri kaplı kokpitin üzerine yerleştirilmiş analog saat, ekranın altındaki butonlar ve havalandırma kanalları sanki daha kaliteli malzemeden üretilebilirmiş… Sanki fiyatının karşılığı değil gibi.
Takıldığım bir nokta daha var, direksiyonun solundaki kontak ya da start/stop düğmesi, Porsche’ye özgü bir şey değil miydi? Maserati neden o topa girmiş ki, hiç anlamadım. Otomobilin 8.4 inçlik dokunmatik TFT ekranında çözünürlük çok yüksek, görüntüler keskin. Zaten kabin tasarımı terzi elinden çıkmış gibi. Beyaz deri döşeme koltukların üzerindeki trident logo kabartmaları kabine yüksek bir imaj katıyor, özel hissettiriyor. Kapı içlerindeki deri kaplamaları da ekleyince, yolcularını sarmalıyor Levante. Harman Kardon müzik sistemi tabii ki hoparlörlerden ibaret değil, dijital bir amfiyle destekleniyor ses. Özellikle USB’den gelen sinyallere aşırı duyarlı, tarifsiz bir müzikalite eşlik ediyor sürüşe. Geri vitese geçtiğimde geri görüş kamerası emrimde.
Levante’nin tablo gibi duvara asılabilecek bir kapağın altına gizlenen 3.0 litre hacimli V6 dizel motoru, stara basıp marşı verdiğimde kükrüyor. 275 HP’lik güç merkezine hoş geldiniz. Ghibli ve Quattroporte’den tanıdık bir makine bu. Ve 600 Nm’lik torku o kadar yüksek ki, Levante dururken bile gitmek istiyor adeta! Gerçi 6.9 saniyelik 0-100 km/s hızlanması çok etkileyici değil, daha hızlı rakipleri var ama zaten aristokrasi de bıçkınlığa meydan vermez, bitirimlik kabul etmez! Sahip olduğu güç, hissedilen bir güvendir, her an gösterilmesi gerekmeyen. Gösterilmesi görgüsüzlüğe girebilen. Ama eğer meseleyse, 230 km/s’ye kadar da yolu var Siz otoyolu gösterin ona. Rakiplerinden, mesela Jaguar F Pace’den 300 kg kadar ağır, bu “atalet” biraz da bundan geliyor. Gövde ağır, yoksa makine kusursuz.
Levante ile çok soğuk bir sabahta Boğaz hattında fikir alma sürüşündeyiz. Karlı günlerin ardından iyi geliyor Boğaz havası. Gerçi karda da yola koyulsak ilerlemede tereddüt etmeyecek bir çekiş düzeneği var otomobilin. Ondan söz etmeliyim. Levante’nin farklı yüzeyler için marifetleri planlanmış elektronik çekiş kontrol ünitesi, bir dokunuşla değişik koşullara adapte olma imkanı veriyor. Gerçi temelde hepsi lastiğe bakar ama vites topuzunun komşusu olan düğmeyle I.C.E. -Increased Control & Efficiency (Yükseltilmiş Kontrol ve Yeterlilik), Sport ve Off-Road olmak üzere üç farklı sürüş modu seçilebiliyor. Herkes hızlı kullanmak isteyebilir ama şu off-road düğmesinin ömrünü hiç yıpranmadan tamamlayacağına eminim. Kimsenin bu güzelliğe kıyabileceğini düşünmüyorum. Kendisini ispat etmiş Q4 AWD dört tekerlekten çekiş sistemine ragmen. Levante, Q4 akıllı dört çeker sistemiyle, beş değişik kademede sürüş yüksekliği, altı seviyeli güç ve konfor özellikleriyle, gelişmiş aktif havalı süspansiyon sisteminden yararlanabiliyor. Gövde yüksekliği vites konsolundan bir düğmeyle kolayca seçilebiliyor.
Otoyol sürüşünde Levante’nin gelişmiş sürüş asistanlarını gözlüyorum. Şerit takip sistemi, sürücüyü her an uyanık tutuyor, yan aynalardaki kör nokta uyarıları, çaprazda gizlenen ya da arkadan gelen araçlara karşı uyarıyor, ön çarpışma uyarısıysa takip sırasında yolu gözetliyor, gerekirse sürücüsüne frenle destek veriyor. Aristokrasi klasizmine teknolojik destek! Eksiği yok soylu SUV’un. Ben teknoloji desteğini incelerken o kükreyerek üst hızlarda geziniyor. Sanki yolu bilir gibi. 21 inçlik “ayakkabılarının” üzerinde ilerliyor.
Maserati, kendisini bütün markaların üzerinde klasizm ve aristokrasiye adamış bir markadır otomotiv dünyasında. Bu iddiasını SUV segmentinde de Levante ile ispatlıyor. Özelliklerinden sevdikleriniz ve sevmediklerinizle…
