Kar kaplanı Navara

2
9788

Süreyya İzgi ile Nissan Navara test sürüşü…

Yılın Pikabı Navara, en güzel şarkıları zorlu koşullarda çalıyor. Keyfini çıkarmak için onu karlı dağlara sürdük…

 

 

Gerçi, İstanbul’da şimdilik hafif geçiyor olsa da kış aylarının, soğuğun tadı en çok karla çıkıyor. Aşırı şehirleşmeden, beton yoğunluğu, nüfus ve ne yazık ki değişmekte olan iklim nedeniyle kar İstanbul’a gelemiyorsa biz kara gideriz dedik ve biraz oyun oynamaya dağlara gitmeye karar verdik. Tabii bunun için yola güvenilir bir yol arkadaşıyla çıkmalıydık. Son iki yılda Uluslararası En İyi Pick-Up seçilmiş olan Nissan Navara’dan daha iyi bir seçenek düşünmedik bile!

 

 

 

 

Nissan Navara Testini Karlı Yollarda Yapıyoruz!

Kısa hazırlık aşamasından sonra kış lastikleri takılmış 2.3 dCi 4×4 Platinium ile otoyola koyulmuştuk bile. Ne var ki zorlu koşullar daha İstanbul’dan başladı. Sabah trafiğinde şehirden çıkmamız 2 saati buldu. Sözüm ona, erken çıkıp gün ışığından olabildiğince fazla yararlanıp doğada daha fazla zaman geçirecektik. Yoğun bir dur kalk trafiğinde sabah sabah moralimizi hırpalarken  otoyol, Gebze’den sonra nispeten tenhalaşmaya başlayınca tadımız yerine geldi.

 

 

 

 

Hayır Kartepe’yi düşünmemiştik, bize gerçek bir parkur gerekiyordu. Otoyoldan Bolu’ya kadar devam edecektik. İki saati aşkın bir süre TEM otoyolunda limitler dahilinde yüksek tempoda devam ettik. Yol arkadaşım Oytun ile dikkatimizi hemen çeken bir şeyi konuşmadan yapamadık. Dışardan sert ve kaba görünüşlü kamyonet Navara, otoyolda bir SUV gibi davranıyordu. Fark edilmeyecek gibi olmayan konfor düzeyi, bütün gün yorulmadan yol kat etmemize olanak sağladı. Yol hakimiyeti, keskin direksiyon tepkileriyle güven veren lüks pikap, akıllı infotainment sistemiyle de yolculuğumuzu renklendiriyordu. Kafamıza uygun radyo istasyonlarının bulunmadığı yerlerde telefonlarımızdan kolayca yaptığımız müzik aktarımıyla keyfimiz hiç eksilmedi. Gövdenin dozunda esnemeleri kamyonetle yolculuk ediyor hissini yaşatmadı. Arkamızdan bir sırt çantası geldiğini hiç düşündürmedi Navara.

 

 

 

 

Kaynaşlı’ya vardığımızda TEM otoyolundan ayrılmayı tercih ettik, çünkü Bolu’ya gitmenin en güzel yanlarından biri, Bolu Dağı’na tırmanma faslıydı. 2.3 litrelik dCi motorun güçlü çekişi, otomatik şanzımanla uyum içerisinde dağ tırmanışını gerçekleştirdi. Tepelerde kar olmasına karşın henüz yola inmiş bir kütleyle karşılaşmamıştık. Ama karşımıza aniden kar kaplı yollar çıkarsa da güvencemiz elimizin altındaki 4×4 düğmesi ve tabii kış lastikleriydi. Onu kullanmak için çok yol geçmemiz gerekmedi.

 

 

 

 

Bolu şehrini geçip Kartalkaya sapağına geldiğimizde yollar da kar kaplanmaya başladı. Yol kenarındaki zincirci köylüler elleriyle kanat çırparcasına hareketler yaparak yavaşlamamızı istiyor, ilerisinin buz olduğunu, ilerleyemeyeceğimizi anlatmaya çalışıyorlardı. Bunu tabii ki kahve falı gibi yorumlamadım, yıllardır dağ yolu deneyimlerinde yaşayarak öğrenmiştim. Ama bu figürlere hiç prim vermedik. Köylüler bilmiyordu ki altımızdaki kaba görünümlü kamyonet, zorlu koşullar için yaratılmış bir fenomendi.

 

 

 

 

Ne karlı yollarda ne de ağaç gölgelerinde yolu kaplamış buz zeminlerde çizgisini bozmadı. Motorun 1500-2500 d/d aralığında emrimize sunduğu 450 Nm’lik çılgın torkla kesintisiz olarak tırmanışını sürdürdü. 

 

Sarı Alan Yaylası’na vardığımızda tepemizde ışıldayan güneşe rağmen keskin bir soğukla yüzyüzeydik. Bunu en çok aracı kullanan değil de fotoğrafları çeken hissediyordu. O yüzden değişe değişe yaptık çekimleri. Kar oyunları önce yolu kaplayan beyazlık üzerinde oynanırken sonra sonra cesaret geldikçe yol dışında da sahnelenmeye başladı. Navara taleplerimizi geri çevirmiyor, sanki kendisi de keyif alırcasına karda boğuşuyordu. Bu sırada enteresan olan, engebeleri paldır küldür aşıyor olmamıza karşın Navara’nın gövdesinden ya da kasasından herhangi bir ses gelmiyordu. Gövde ve kasa adeta tek parça yapılmış gibiydi. Nissan’ın 80 yıllık pikap deneyiminin geldiği nokta bu olmalıydı. Manzaranın güzelliği karşısında yanımıza kahve almadığımıza yanmadık diyemem…

 

 

Nissan Navara, karda gömüldüğü yerlerden etkileyici torku sayesinde debelenmeden çıkmayı başarıyordu. Sadece gaz fazla geldiğinde arkasını savurduğunda verdiğim kontrayla düzeltmekte zorlanıyordum. Çünkü gövde alışık olmadığım kadar uzun, direksiyonsa çok turluydu. Kasanın 67 mm uzatılmış olduğu geldi aklıma, burada gerekliymiş bu bilgi! Yolda giderken arka kısım kaydığında değil ama bol kar içerisinde engebeden çıkarken toplaması eğlenceye dönüştü sık sık. Bu anlarda süspansiyonun gösterdiği artikülasyon performansı kadar koruduğu konfor da dikkate değerdi.

 

 

Navara’nın kar performansı cesaretimizi artırdıkça güzergahı daha da zorlaştırdık. Bu aracın yolda kalmayacağını anladıkça direksiyonu Mudurnu yoluna doğru kırdık. Kar kaplı dağ yollarında, yemyeşil ağaçların arasında ilerledik durduk. Donmuş ırmakların yanında Navara havalı havalı poz verirken, biz donmamak için ellerimizi kıvılcım çıkartırcasına birbirine sürtüyorduk. Yol sormak için durduğumuz köylerde insanlar heybetli kamyonetimizle alıcı gözlerle inceliyor, meraklı sorular yağdırıyorlardı; “dört çeker mi bu?”, “kasa sallanıyor mu?”, “ne yakıyor?”… El cevap; “Yok abiler, merak etmeyin, güvenle her yere giriyor, çıkıyor bu Navara”.

 

 

Dönüş yolunda Kaynaşlı’dan inerken malum etlerden yemeden olmazdı. İşte orada Navara’nın gün boyu edildiği bütün fiyaka yıkandı gitti! Her yerde kar yoktu, hafiften çamura da bulanmıştık. Yemekten sonra  karanlık iyice bastırmıştı. Artık xenon farlarımız aydınlatıyordu Kaynaşlı virajlarını. Ne yazık ki artık 1990lara kadar hakim olan kesif balata kokusu yoktu Kaynaşlı da, herkes tüneli tercih ediyordu, kamyoncular, otobüsçüler… Biz ise “koyverdik” Kaynaşlı’dan Bakacak’a doğru Navara’yı. Konfor içinde yeniden TEM’e bağlandık motor sesiyle perdelenmeyen sohbet eşliğinde. Sürüşünden konforuna sanki lüks bir SUV araç ile seyahat etmiştik bütün gün… 

 

 

Zorlu arazi koşullarında ve kötü hava şartlarında kullanacağınız güçlü bir arazi aracı arıyorsanız Nissan’ın Navara modeli tam size göre. Arazi aracı ilanlarına bakarak Navara ve rakipleri için ikinci el piyasasını takip edebilirsiniz. Nissan Navara öyle bir tasarıma sahip ki; o hem arazi aracı, hem SUV hem de pick up. Keyifli ve güçlü bir sürüş deneyimi yaşatıyor. 

2 YORUMLAR

  1. Çok keyifli bir yazı olmuş. Yazarın hem araç bilgisine sahip olması hem yollara hakim olması , edebi kişiliğini ortaya koyması yazıyı tadından yenmez bir hâle getiriyor.

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here